Okuduğunu Anlama Yeteneğini Geliştirme

Anlama Yeteneğini Geliştirme

Anlamaya tanım olarak okunan parçanın, dinlenen bir konuşmanın veya mesajın algılanması diyebiliriz. Okumanın amacı anlamaktır. Anlama ise duyu organlarımızı harekete geçiren karmaşık bir olaydır. 

Okuyucu okuyacağı metne bir ön bilgi ile başlar. Çünkü metinde geçen birçok sözcüğü daha önceki yaşantısal olarak isteyerek veya istemeyerek deneyimlemiştir. 

Örneğin yazıda geçen erik sözcüğünü gördüğünde bu sözcüğün tadı, rengi, okuyucuda uyandırdığı duygu gibi birçok unsur okuyucunun zihninde belirir.

Bazen de okuyucunun hiç bilmediği, deneyimlemediği bir terim ile karşılaşabilir. Bu durumda okuyucu terimin anlamını ya araştırarak öğrenecek ya da cümleden yani sözün gelişinden bulacaktır.

Bir parçada sözcüklerin anlamını bilmek de yeterli olmaz. Bu sözcüklere yazanın yüklediği yeni anlamları, cümlede kullanılırken kazandığı anlamı, paragraftaki anlamı ve en son yazılan yazıya göre de kazandığı anlamı da algılamak gerekir. Edebi eserlerde bu durum daha karmaşıktır.

Anlama hızı okuyanın konuya olan merakı, ilgisi, isteği, güdüsü, ön bilgisi, hazır bulunuşluk hali, yazı türüne yazanın dili kullanma ve anlatma becerisi gibi bir çok faktöre bağlıdır. Şiir gibi bazı türler ise ilk okuyuşta kendini ele vermeyebilir ve anlamak için sözcükleri yumak iplik gibi çözmek gerekir.

Anlama, yorumlamayı da sağlar ve bu okunandan yararlanmak ya da okunanı yararlı hale getirmek demektir.

Okunan eserin ya da parçanın anlamı; verilen bilgilerin güvenirliği, başka yazarlar ve konuyla ilgili başka parçalar ile karşılaştırılıp bunların benzerlikleri ve farklılıkları gibi unsurlarla değerlendirilir. Okuyucu öğrendikleriyle kendi ön bilgilerini de karşılaştırır; bilmediklerini öğrenir, bu konuyla ilgili yanlış öğrenmeleri veya kavram yanılgılarını düzeltir. 

Okur öğrendiklerini mutlak doğru olarak kabul etmemeli, bilgileri eleştirel bir şekilde değerlendirmelidir. Okuduğu bilginin tamamen etkisinde kalan okurlar eleştirel bir düşünceye sahip değildir, kendine ait bir düşünce ya da yorum geliştiremez, metni doğru ya da sağlıklı olarak yorumlayamazlar.

Yazarın dünya görüşüne, bakış açısına ortak olmak ya da olmamak okuyucunun ruh haline, sosyokültürel durumuna, çevresine ve yaşına göre farklılıklar gösterir.

 Bazen okur yazarın vermek istediği mesajı anlamayabilir, bunun başlıca sebepleri şunlardır:

 ⦁ Parçada terimsel, teorik ya da bilinmeyen sözcüklerin çokluğu

 ⦁ Metnin ana düşüncesi yerine ikinci ya da başka ara düşüncelere takılmak

 ⦁ Yazara karşı objektif olmamak

 ⦁ Düşüncelerdeki çelişkiler ya da tutarsızlıklar

 ⦁ Okurun konuya çok yabancı olması

 ⦁ Parçanın söz sanatlarıyla yüklü olması

Anlama Yeteneği Nasıl Geliştirilir?

Anlamak eski bilgi ile yeni bilginin sentezi sonucu olur. Buna göre evvela belli bir bilgi birikimine sahip olmak gerekir. Bunun için düzenli okumak şarttır. Bunların dışında anlamayı geliştirmenin bazı yolları vardır.

Bunlar:

 Sözcük Bilgisi: Anlamanın ilk şartı yukarıda bahsettiğim gibi sözcüklerin anlam ve değerlerinin bilinmesidir. Bunun için de çok okumak gerekiyor.

 ⦁ Okur metni okurken sebep-sonuç ilişkisi kurmalı, 5N 1K sorularıyla kendini zinde tutmalıdır. Zinde olmak yani zihnin uyanık olması ise anlamayı kolaylaştırır.

 ⦁ Bilginin transferi yani gerçek hayatta kullanılması gerekir. Örneğin okunan bilgiyi model ya da şema üzerinde gösterebilmek de bir transferdir. Gerçek hayata aktarılabilen bilgiler okunduktan sonra transfer yapılırsa salt okumaya göre bu durum çok daha fazla kalıcıdır.

 ⦁ Bilgiyi analiz etmek anlamayı kolaylaştırır. Bilgiyi parçalarına yani ögelerine ayırma neden sonuç ilişkisi kurma, iki bilgi arasındaki ilişkileri belirleme ve iki bilgiyi karşılaştırma vb. Bunların tümü analizdir.

 ⦁ Bilgiyi değerlendirmek anlamayı kolaylaştırır. Bilgiyi belli ölçütlere göre karşılaştırma, günlük hayattaki önemini sorgulama, eleştirme, yargılama, ıspat etme, karar verme vb. Bunların tümünü değerlendirmektir.

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar