Suyun Önemi; Bir Umut Var

 
Suyun Önemi; Bir Umut Var
Suyun Önemi; Bir Umut Var

Bizim İçin Su Neden Önemlidir?


İnsanoğlu için en önemli temel ihtiyaçlarından biriside sudur. Sadece insanlık için değil tüm yaşam için su olmazsa olmaz bir etkendir. Dünyamızın ¾ gibi büyük bir oranı sudan oluşmaktadır. Bu da suyun gezegenimiz için çok önemli bir kaynak olduğunu göstermektedir. Aynı şekilde insanların vücutlarının da yaklaşık ¾’ü sudan oluşmaktadır.

 

Hayatımızın her alanında sudan yararlanmaktayız onun için suyun hayatımızdan çıkması insanlığın sonu demektir. Bundan dolayı dünya genelinde boşuna su israfı yapmamamız gerekmektedir. Bir kişinin ortalama olarak günde 2-3 litre su içmesi gerekmektedir. (Bu miktar kişinin günlük aktivitelerine göre değişiklik gösterebilir.)

 

Günlük olarak vücuduna alması gereken su miktarının küçük bir kısmını alan kişilerde çeşitli hastalıkların ve baş dönmesi gibi olayların görülme olasılığı daha fazladır. Yaş ilerledikçe insanın vücudunda kırışıklıklar gibi birçok değişiklik görülmektedir. Bunların ortaya çıkma olasılığını daha aza indirmek istiyorsak hem sağlıklı beslenmeli hem de su içmeye dikkat etmeliyiz.

 

Her şeyin çoğu da azı da zarar olduğu gibi suda belirli bir oranda alınmalıdır. Çok fazla su içtiğimizde su zehirlenmesi veya çok az su içtiğimizde halsizlik, baş dönmesi gibi olaylarla karşılaşabiliriz. Günümüzün en önemli sorunlarından birisi olan Covid-19 virüsü vücuduma girdiğinde bağışıklık sistemimizi alt etmeye çalışarak bizlerin ölümüne yol açmaya çalışır.

 

Virüsün vücudumuzu etkisi altına alıp yaşamımıza son vermesini istemiyorsak en önemli silahımız olan bağışıklık sistemimizi güçlü tutmalıyız. Bağışıklık sistemimizi günlük almamız gereken vitaminleri, besinleri ve suyu alarak daha güçlü hale getirebiliriz.

 

Bir araştırmaya göre günlük alması gereken su miktarını vücutlarına alan kişilerin daha geç yaşlandığı gözlenmiştir. Bir sporcu veya sağlıklı beslenen birisi iseniz günlük su alımı ve yediklerinize dikkat ediyorsunuzdur.

 

Vücudunuza almanız gereken tüm ihtiyaçları karşıladığınız için organlarınız ve vücudunuzun içerisindeki sistemler daha düzgün bir şekilde işlevlerini yerine getirebileceklerinden dolayı yaşlılık belirtilerinizin daha ileriki yaşlarda ortaya çıkacaktır.

 

Su Olmazsa Yaşayabilir Miyiz?

Su olmadan insanların hatta canlıların belirli bir süreden sonra yaşamlarını devam ettirebilmeleri mümkün değildir. Her canlının yaşaması için temel ihtiyaçları bulunmaktadır. Canlıların hepsinin ortak temel ihtiyaçları arasına ise suyu ve beslenmeyi alabiliriz. Beslenme ihtiyacını karşılarken de besinlerin içerisindeki suları da vücudumuza aldığımız için su olmazsa olmazımızdır. 

 

Dünya üzerinde canlıların hayatta kalmaları için besin zincirleri vardır. Suyun azalması durumunda bazı canlılar yok olacağı için besin zincirinde bazı boşluklar oluşacaktır. Besin zincirinde küçük bir bozulmanın da yaşayan canlıları olumsuz etkileyeceğini söyleyebiliriz bu durumda dünya genelinde birçok yeni sorun ortaya çıkacaktır.

 

Suların Azalması Nelere Yol Açabilir

Ülke genelinde konuşacak olursak suların azaldığı bir ülkede kuraklık oluşacaktır. Kurak olduğu zaman doğadaki birçok canlı ölecek bazıları ise zor durumlar altında yaşamaya çalışacaktır. Suların azalması her türlü meseleyi etkileyecektir. Ekonomik, siyasal hatta teknolojik olarak bütün konular olumsuz etki görecektir. 

 

Teknoloji firmaları parça üretimini, çip üretimini azaltacak hatta durduracak duruma gelebilir. Kuraklığın yaşandığı bölgelerde siyasal ayaklanmalar ortaya çıkabilir bu ayaklanmalarının bastırılamaması sonucunda da ülke genelinde ayaklanmalar oluşabilir. 

 

Dünya geneline birçok ülkede su sıkıntısı bulunmaktadır. Bu bölgelerde kuraklık nedeni ile suya erişim kısıtlanmış ve insanların birçok konuda zor durumda kalmasına neden olmuştur. Suyun olmaması nedeni ile sağlık sorunlarının artması, kişisel bakımın yapılamaması ve ürün üretimi yapılamaz duruma gelmiştir. Sadece bunlarla kalmayıp daha birçok olumsuz sonucu da beraberinde getirmiştir.

 

Su Kıtlığı Nasıl Önlenir?

 

Su kıtlığını şu anda birçok kişi için önemsiz görünse de gelecekte daha da yaygın olarak daha fazla olumsuz sonuca neden olabilir onun için şimdiden bu durumu önlemek için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekmektedir. Yalnız bizim bazı önlemler almamız yeterli olmayacaktır. Devletlerin hatta küresel alanda etkili olan birçok grup ve örgütünde bu konuda önlem alması gerekmektedir. Peki ileriki zamanlarda su kıtlığının yaygınlaşmaması için ne yapabiliriz?

 

Su İsrafından Kaçınılmalı: İnsanlar farkında olmadan gün içerisinde litrelerce suyu boşa harcamaktadır. Bunu dünya geneline vurduğumuzda ise dakikalar içerisinde tonlarca suyun israf olması demektir. Elimizi yıkamak, arabamızı yıkamak gibi faaliyetleri yaparken ihtiyacımız haricinde suyun boşuna akmasına izin vermemeliyiz.

 

Tercih edebileceğimiz daha az su harcayan bir araç varsa onu kullanmayı tercih etmeliyiz. Bulaşıkları elimizde yıkamak yerinde su tasarrufu yapabilen bulaşık makinelerinde yıkama işlemini gerçekleştirmek daha uygun olacaktır. Su kullanarak işlevini yerine getiren bir ürün alırken ne kadar su harcadığını da göz önüne alarak seçim yapmalıyız.

 

Özellikle günümüzde teknolojinin ilerlemesi ile de su tasarrufu yapabilen makinelerin sayısı artmıştır. Bu konuda bizde biraz araştırma yaparak su tasarrufunu en üst düzeyde tutan makinelere yönelmemiz gerekmektedir.

 

Su İsrafı Yapan Şirketlere Yaptırım Uygulanmalı: Günümüzde teknolojinin de gelişmesi ile tüketim miktarı da artış gösterdi. Şirketlerde bu miktarları karşılayabilmek için üretim kapasitelerini arttırma yoluna gitmektedirler. Ancak fabrikaların kurulduğu yerler veya fabrikanın çalışım şekli gibi hususlar çok fazla dikkat edilmemektedir.

 

Devletin şirketlere fabrikalarında üretim yaparken bazı sorumluluklar ve yükümlülükler yüklemesi gerekmektedir. Böylelikle de fabrikaların içerisinde yapılan işlemlere daha dikkat edilecek ve daha az israf gerçekleşecektir. Günümüzde sık sık dile gelen çip krizinin nedeni de fabrikaların olduğu bölgelerde su miktarının azalmasıdır.

 

Fabrikaların üretiminde devletlerin bir yaptırım uygulamaması nedeni ile kaynakların gereksiz kullanımı artmaktadır. Bundan dolayı da üretimin azalması görülmektedir. Üretim azaldığı için insanların da isteklerinin belirli bir yerden sonra karşılanamaması sorunu karşımıza çıkmaktadır.

 

Doğanın Dengesini Bozacak Hareketlerden Kaçınmak: Su doğada bir döngü içerisinde her zaman kendisini yeniler ve bu sayede su miktarında çok fazla oynama görülmez ancak şu anda dünyanın birçok yerinde kurulan çeşitli santraller nedeni ile su kaynakları yavaş yavaş azalmaya başlamış durumdadır. 

 

Doğa içerisinde su döngüsünün düzgün bir şekilde çalışmasını istiyorsak doğaya zarar vermememiz gerekmektedir. Çöpleri yere atmak, orantısız ağaç kesimi gibi birçok etken doğanın dengesini bozar. Bunlarda dolaylı yoldan su döngüsünün bozulmasına yol açabilirler.

 

Hayatımızda neredeyse her alanda etki eden bir maddenin şu anda günümüzde bile çok az miktarlarda azalması hayatımızı birçok yönden olumsuz etkilemeye başlamıştır. İnsanlar bizim boşuna harcadığımız , israf ettiğimiz, suyun bir etkisi olmaz diye düşünüyor olsa da şu anda dünya üzerinde birçok kişi suya erişememektedir. Bizler ise su kaynaklarını boşuna tüketim daha fazla yerde bu gibi su kıtlığı olaylarının yaşanmaması için elimizden geleni yapmamız gerekmektedir.

 

İnsanoğlunun doğaya verdiği küçük bir zarar dahi gittikçe büyüyerek her alanda olumsuz sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Bizler yaşamlarımızı devam ettirebilmek için en önemli ihtiyaçlarımızdan birisi olan suyu şimdiki yıllarda tüketir veya miktarında azalmalara sebep olursak gelecek nesillerin daha zor şartlar altında yaşamaya çalışacağını da unutmamalıyız.

 

Dünya üzerinde su israfını önlemek için çeşitli kuruluşlar kurulmuş olsa da bunların etki alanları maalesef ki çok geniş değildir. Kesin olarak su kıtlığına çözüm bulmak istiyorsak bizlerin de su tasarrufuna yönelmemiz gerekmektedir.

 

Bazı ülkeler yatırımcıları ülkelerine çekerek onların o bölgelerde fabrika kurmalarını desteklemek için o kuruluşlara veya firmalara bu gibi durumlara sebep oldukları zaman yaptırım uygulamamaktadırlar. Bunların sonucunda ise ülkenin su kaynakları azalmakta, insanların suya erişimi kısıtlanmakta ve ülke genelinde kuraklık sorunu nedeni ile birçok canlı çeşidinin türü tükenmektedir. Aynı şekilde suların bir bölgede çok fazla yükselmesi ve çoğalması da o bölgeyi olumsuz etkileyecektir.

 

İnsanlar bu gibi şeylere dikkat etmediği sürece kendi kendilerine yaşamlarını daha zor bir hale getirmektedir.

 


Yorum Gönder

0 Yorumlar